DOĞRUCA
Özcan ÇİRİŞ
ozcanciris@gmail.com
Bitlis, tarihi dokusuyla, ilim yuvası olması ve doğal güzellikleriyle farklı bir konuma sahiptir.
Bir sadece bu özellikleriyle değil, Bitlis’ten çıkan ve il dışında yaşayan iş insanlarıyla ve Bitlis’e yaptıkları yatırımlarıyla da ünlenen bir il konumunda.
Bitlis insanı misafirperver, yardımsever, ilim irfan sahibi, oturmasını kalkmasını bilendir.
Bitlis’ten çıkınca Bitlis’i özleyendir.
Yapılanları unutmayandır.
Son yıllarda Bitlis’te bir değişim yaşanmaya başladı.
Özellikle bölgedeki çatışma ortamının sona ermesinin ardından ciddi yatırımlar almaya başladı.
Her defasında genç nüfusa sahip olduğumuz vurgulanarak işsizlikle mücadele konusunda adımlar da atıldı.
Hele tarihi dokusunun ön plana çıkarılması için önemli adımlar atılırken, devam eden inşaatlar sıkmış olacak ki insanlar yapılanların bir an önce tamamlanması adına klavyelerini konuşturmaya başladı.
Geçtiğimiz hafta Bitlis’in düşman işgalinden kurtuluşunun 106‘ncı yılını kutladık.
Neredeyse bir hafta boyunca yoğun bir program ve etkinlikler yapıldı.
Özellikle son yıllarda Bitlis’e gelmemiş insanların Bitlis’teki çalışmaları görünce ‘Ne olmuş Bitlis’e’ soruları bir biri ardına geldi.
Bir yenileşme hareketi yapılırken, bir yıkım yapılırken mutlaka sancılı geçer. Bu sadece Bitlis için değil, İstanbul için de aynı, Ankara için de aynı, Antalya için de aynıdır.
İşte burada milyonlar harcanarak tarihi doku ön plana çıkarılıyor.
Elbette toz olacak, inşaat olacak, yanlış da olacak.
Bunları eleştirirken, makul ölçülerde, yol gösterici ve kırıcı olmamaya özen göstermeliyiz.
Burada yaşayan insanlar farkına vardı da dışarıdan bir iki günlüğüne gelenler rahatsız oldu.
Bitlis’in yaşadığı her medeniyetten izler taşıdığını biliyoruz. Bunu dünyaya tanıtmak için de bir proje uygulanıyor.
Yanlışlar yapılmadı mı? Yapıldı elbette. Ancak makul ölçülerde muhataplarına anlatıldı.
Dışarıda yaşayıp buralarda yapılanları eleştirmek biraz farklı algılanıyor.
Buradan göç ettiğinizde modern çağa ayak uydurmak için gittiğinizi, ekonominizi daha iyi bir hale getirmek için gittiğinizi, kiminiz yoksulluktan, kiminiz eğitiminden, kiminiz karından soğuğundan kaçtınız.
Oysa burayı sevmekten hiç vazgeçmediniz.
Çünkü doymadığınız olsa da doğduğunuz topraklardı.
Bitlis için bir şey yapma hevesindeyseniz. Buradan bir şeyler alın. Burada bir şeyleriniz olsun. Sahiplenin. Ancak severken zarar vermeyin.
Çünkü burada Bitlis için çalışan bir ekip var. Belki sizin gibi veya sizin kadar sevmeyebilirler. Ancak zarar vermek yerine inşa etmeyi tercih ediyorlar.
İş insanlarımız bölgenin insanı için çeşitli yatırımlar yapıyor.
Bırakın da büryanı da, avşor’u da onlar yesin. Sen ısmarlamıyorsun. Gelen herkese ev sahipliği yapan birileri var. Onun için küçük düşüncelerle zarar vermeyin.
Bitlis güzeldir, daha da güzel olacak. Biz halen kültürümüzü kaybetmeyen nadir Anadolu illerinden biriyiz.
Küçük yerlerde büyük dedikodular olur. Biz aslında büyüme derdinde değil, büyük dedikoduları bitirme derdindeyiz.
Severken bu tür eleştirilerinizle zarar vermeyin.
Saygılarımla…