BİTLİS (AA)-Bitlis Gençlik Merkezinde işitme engelli vatandaşları anlamak için işaret dilini öğreniyorlar.
Engellilerin daha geniş bir kesim tarafından anlaşılabilmesine katkı sağlamak amacıyla öğrenci, memur ve vatandaşlara yönelik başlatılan işaret dili kursu ilgi görüyor.
Kursiyerlere işaret diliyle basit cümle yapıları, sıfatlar, fiiller, soru cümleleri ve diyalog örnekleri ile parmak alfabesi öğretiliyor.
“Engelliler karşı anlaşılmak zorundayız”
Kurs Eğitmeni Betül Yıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iki grup şeklinde kurs verdiklerini ve 50 öğrencisinin olduğunu söyledi.
Ülkede 4 milyon işitme engelli vatandaşın olduğunu ve resmi kuruluşlarda, günlük yaşantılarda veya herhangi bir toplumsal alanda kendilerini ifade edemediklerini bildiren Yıldız, bunları gördükten sonra işaret dili eğitmenliğini alarak eğitim veremeye başladığını belirtti.
Yıldız, konuşmasında şunları kaydetti:
“Düşünsenize aklınız ve iradeniz yerinde tüm bedeniniz işlevsel halde ama siz kendini ifade edemiyorsunuz. Bir düşünceniz veya bir olay örgüsü var kendinizi anlatamıyorsunuz. Bu ayıbı kendilerinde hisseden işitme engelliler. Asıl ayıbın bizde olduğunun farkında değiller. Onların bize mecburiyet yok bizim onlara mecburiyetimiz var. Engelliler karşı anlaşılmak zorundayız. Bu yüzden işaret dilini öğretiyoruz. Kursiyerlerin çoğu Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) öğrencisidir. Okuldan arta kalan zamanlarını kursa gelerek değerlendiriyorlar. Memur ve gençlik merkezi üyeleri de var. Onlar gelip burada kurs görüyorlar. Burada olan insanlar bunun farkındalar.”
Bitlis’te işitme engelliler için eğitim alanları kısıtlı olduğunu, Rehabilitasyon merkezlerinde ise belli bir seviyeye kadar getirdiklerini anımsan Yıldız, daha sonra arkadaşları ile işaret dilini öğrenerek eğitim vermeye başladığın ifade etti.
“İşaret dilini öğrenerek engellilere abla olalım, dertlerini birine anlatmak istedikleri zaman onların konuşan elleri olalım.” diyen Yıldız, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bunun için eğitim aldım ve şimdi eğitim veriyorum. Herkesini işaret dili öğrenmesini istiyorum. Engeliler kendilerini ifade edemedikleri için çok hırçın ve aşırı duygusal olabiliyorlar. Eğitim iki seviyeden oluşuyor. İlk önce kelime kelime ayırt etmek gerekiyor. Bu eğitim 120 saatliktir. Daha sonra 200 saatlik eğitim tercümanlığı bulunuyor. Bu süreci tamamlayanlar üniversiteden mezun oldukları taktirde hem bu 120 saatlik belge ve üniversite diploması ile 200 saatlik eğitim almaya hak kazanıyor.”
“Babam hayattan çok geri kalıyorlar”
Babası işitme engelli olduğu için kursa devam eden ise babasını daha iyi anlaması için kursa geldiğini belirtti.
Babasının küçükken geçirdiği hastalık nedeniyle kulaklarının duymadığını bildiren, Sırma, şu ifadeleri kullandı:
“İyi anlatamazsak da bir şekilde işaret dili ile yada dudak okuma ile anlaşabiliyoruz. Ama çoğu şeyi bilmediğimiz için anlatamıyoruz. Babam hayattan çok geri kalıyorlar. Bir isim koymak bile çok zor. Duyma engelli olduğu için ismi telaffuz edemiyoruz. Ailede bir isim konulacağı zaman anlatabileceğiz bir isim koymak zorunda kalıyoruz. Toplumsal hayatta da çok büyük sıkıntıları var. Onlara kulak vermemiz lazım. Duymamak ellerinden olan bir şey değil. Bu kurs sayesinde sözlüğüm genişledi. Daha önce anlatamadığımız eksik kaldığımız şeyleri bize kattı. Bir engelli bize ayak uyduramaz. Bizim onlara ayak uydurmamız lazım. Herkesin eğitimi alıp engellileri anlaması lazım.”
Öğrenci Ayfer Balcı da 7 kardeş olduklarını 4 kardeşinin işitme engelli olduğunu anımsattı.
Kardeşleri ile günlük hayatta çok ilgilenebildiğini ve onlara bir şeyler anlatmakta zorluk çektiğini aktaran Balcı, “Buraya geldim işaret dili kursunu olduğunu öğrendim. Hemen gelip kaydımı yaptım. Daha iyi anlamak, anlaşılmak ve duygularını ifade etmek için işaret dili kurusuna geldim. Bana çok şey öğretti. Daha iyi iletişim kuruyorum. Onlar akademik bilmedikleri için biraz farklı oluyor. Ama Burada öğrendiklerimi tatillerde onlara öğreterek daha iyi anlaşacağım.” diye konuştu.
Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.