Bitlis’in Hizan ilçesinde dedesinden ve babasından öğrendiği sepet yapın işini 40 yıldır sürdüren Arif İltaş, evini atölyeye çevirdi. Sonbahar aylarında topladığı söğüt dallarını işleyerek ürettiği sepetler birçok alanda kullanılıyor.
Kendi evinin bir bölümünü atölyeye çeviren 50 yaşındaki Arif İltaş, gelen siparişler üzerine ördüğü sepetler bölgedeki köylüler tarafından alınıyor. 20-100 TL arasında değişen fiyatlara sattığı sepetleri artık hobi olarak yapmaya başladığını belirten İltaş, “Aslında çok zor bir iş değil. Çocuklarımın rızkını bu şekilde çıkarıyorum. Her gün 2-3 sepet üretip ailemin geçimini sağlıyorum” dedi.
İltaş yaptığı açıklamasında şöyle konuştu:
“Bu meslek dedemden bana kaldı. Evimde çalışıyorum. Çok şükür bugüne kadar beni kimseye muhtaç etmedi. Şimdi bu işin çok fazla zorluğu yok. Zevkli bir meslektir. Ancak benden başkası da bu işi yapmıyor. Amcam çocukları vardı. Onlarda artık yapmıyor. Bu mesleğin son temsilcisi benim.”
İltaş, mesleğin son temsilcisi olduğunu ifade ederek, “Dere kenarları ve köylerdeki söğüt ağaçlarının küçük dallarını kesip buraya getirerek temizleyip ayrıştırıyorum. Daha sonra da siparişlere göre bazen sepet, bazen karakovan, bazen de değişik alanlarda kullanılan malzemeler üretiyorum. Bu şekilde ekmeğimizde çıkıyor. Ekmek sepeti, karakovan, meyve saklama sepetleri ve süs sepetleri gibi ürünleri üretiyorum. Ayrıca ne tür sepet isterlerse ben yaparım. Ben tek başıma bu mesleği sürdürüyorum. Benden sonra kimse yapar mı bilmem. Bu mesleği öğrenmek için kimse gelmiyor. Günlük 300-400 Türk lirası para kazanıyorum. Siparişler köylerden geliyor. Yapıp gönderiyorum” dedi. (HABER: CEREN KURTYE)