Bitlis’te son yıllarda artan tarım alanları ve kuraklık nedeniyle Arin Gölü yüzde 15 oranında çekilirken, kuruyan zeminde derin çatlaklar oluştu.
Adilcevaz ilçesinde bulunan ve bölgenin sulama suyunun büyük bir kısmının karşılayan Arin Gölü’nde kontrolsüz su kullanımı ve kuraklık nedeniyle suların çekilmesi tehlikeli boyuta ulaştı.
Kuş cenneti olarak bilinen ve 14 kilometrekare alanı kapsayan Arin Gölü kuraklık yüzünden her geçen gün küçülüyor. Özellikle Urumiye üzerinden gelerek burada konaklayan Filamingolarla gündeme gelen Arin gölünde yaklaşık iki kilometrelik alan kurudu.
Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Rektör Danışmanı ve Siirt Üniversitesi Coğrafya Bölüm Başkanı Doç. Dr. Adnan Alkan, kontrolsüz su kullanımının devam etmesi durumunda İç Anadolu Bölgesindeki obrukların Bitlis ve bölgesinde de olma ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi.
Doç. Dr. Alkan, “Kuraklıkla beraber yapılan sondajlar Arin ve diğer göllerde de küçülmeye neden oluyor. Arin Gölü, Van Gölü’nün kuzey batısında yer alan yaklaşık 14 kilometrekareye sahip bir göl. Burası Türkiye’nin en önemli sulak alanlarından birisidir. Özellikle kuş çeşitliliği açısından kuşların üreme sahası, aynı zamanda kuşların göç yolları üzerinde yer alıyor. Biyolojik çeşitliliği açısından da su potansiyeli ve kuşları açısından da özel ve önemli bir saha. Tabi maalesef son zamanlarda göl seviyesinde önemli bir çekilme söz konusu. Bunun temel sebebi sıcaklığa iklim değişikliğine buna bağlı olarak aşırı sıcaklığa ve kuraklığa bağlamak mümkün. Ama tek başına bu sebep değil bunun yanında son yıllarda bölgede artan tarım faaliyetleri tarımsal sulamaya olan ihtiyacı doğurmuş buda daha çok yer altı suyunun kullanıma neden oluyor. Bu yüzden sondajlarla su kullanıldığı tarımda maalesef gölde de bu anlamda su çekilmesi söz konusu olabiliyor” diye konuştu.
“BÜTÜN SULAK ALANLARIMIZ VE TATLI SU KAYNAKLARIMIZ TEHLİKE ALTINDA”
Yağışların yüzde 50 azaldığını vurgulayan Alkan, şöyle konuştu:
“Ülke olarak bütün sulak alanlarımız ve tatlı su kaynaklarımız maalesef tehlike altında. Özellikle küresel ısınmadan dolayı çok fazla etkilenen gölgeler var. Bu bölgelerden biri de Van Gölü Havzası ve Doğu Anadolu Bölgesidir. Önceki yıllarla kıyaslamadığımız zaman mutlak anlamda yağış azlığı söz konusu, bazı yerlerde yüzde 50’den fazla bir düşüş söz konusudur. Buda maalesef beraberinde bu sulak alanların yok olmasına neden olabiliyor. Özellikle Ahlat ve çevresinde tarımsal alanların genişlediğini görüyoruz. Buradaki tarımda sulamanın yer altı sularından karşılandığını, görmekteyiz. Bu da ileriki zamanlarda bu bölgedeki yer altı sularının çekilmesinden sonra İç Anadolu Bölgesindeki obrukların benzerlerinin ortaya çıkmasına da neden olabilir. Bölgedeki birçok gölün de benzer şekilde kurumasına neden olabilir. Bunu önlemek için de suyu doğru kullanmak, doğru yönetmek ve suyun kıymetini bilerek, hem tarımsal, hem beşeri faaliyetleri hem de nüfusun içme suyu ihtiyacı için buna göre planlama yapmak gerekiyor diye düşünüyorum.”
Köylülerden Orhan Emen ise, birkaç yıl öncesine kadar suyla kaplı olan bölgede boğulmamak için basmadıklarını, ancak bugün o basmadıkları bölgede yürüdüklerini söyledi.