Van Beylerbeyi Hüsrevpaşa tarafından 15’nci yüzyılda inşa edilen El Aman hanının turizme kazandırılması için BİTLİS Eren Üniversitesi (BEÜ) tarafından revize toplantısı gerçekleştirildi.
Bitlis-Tatvan karayolu üzerinde bulunan ve daha önce Osmanlı ve Selçuklu eserlerinin yer alacağı bir kütüphane olarak projelendirilen El Aman Hanı’nın hem turizme kazandırılması hem de işlevli bir hale getirilmesi için projede revize yapılması kararı alındı.
Sanatçı rezdansı, yöresel ürünlerin sergileneceği alanlar, kültür ve sanat eserlerinin sergileneceği etkinlik alanları, kütüphane ve çeşitli atölyelerin yer alacağı El Aman Hanı’nda proje revizyon toplantısı düzenlendi.
Projeye Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, İstanbul Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kemal Kutgün Eyüpgiller, Cumhurbaşkanlığı Strateji Başkanlığı Kültür Uzmanı Abdulkadir Yalvaç, Cumhurbaşkanlığı Strateji Başkanlığı Kültür Uzmanı Hüsameddin Mehmet Tüzün, Kültür Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdür Yardımcısı Taner Beyoğlu, Mimar Nurten İlknur Adak, Mimar Leyla Yücel, Mimar Olcay Aydemir, Müzisyen Onok Bozkurt, Kültür Uzmanı ve Girişimcisi Mehmet Demirtaş, Sinemacı Hakan Gül, Sinemacı Doğancan Kement ve Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Danışmanı Doç. Dr. Adnan Alkan katıldılar.
Toplantıda konuşan Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, El Aman Hanının Bitlis-Tatvan karayolu üzerinde bulunan en büyük kervansaraylardan biri olduğunu, Orta Asya ile Orta Anadolu’nun kavşak noktasında yer aldığını söyledi.
Elmastaş, “El Aman Hanı Osmanlı döneminde Van Beylerbeyi Hüsrevpaşa tarafından inşa edilen bir mekandır. Aslında bu mekan günümüzde de önemini koruyan bir mekan. Tatvan yolu üzerinde bulunan en büyük kervansaraylardan birisidir. Bulunduğumuz nokta Mezopotamya’dan İran’a Mezopotamya’dan Kafkasya’ya giden bir güzergahın kavşak noktası. Aynı zamanda İran’dan orta Anadolu’ya giden bir noktada yer almaktadır. Bölge iklim şartları nedeniyle bu eserlerin ortaya çıkmasına neden olmuş. Kış şartları Bitlis’ten Tatvan’a doğru giderken bir hanlar zincirini görüyoruz. Şehirde 3-4 kilometre aralılarla yapılan hanları görüyoruz. Bu tamamen kış şartlarından dolayı icra edilen eserlerdir” dedi.
Rektör Elmastaş, bölgenin çok ciddi turizm eseri barındırdığını da sözlerine ekleyerek şöyle konuştu:
“Günümüzde burası farklı amaçlarla kullanılmak istenmiş, bizden önce üniversitemize devredilmiş. 2015 yılına kadar burada yeme-içme alanında anlamında değerlendirmeye çalışılmış. Daha sonra 2 yıl önce yeniden projelendirilmiş ve Osmanlı ve Selçuklu Kütüphanesi şeklinde. Fakat biz göreve geldiğimiz de yaklaşık 10 ay önce bu projeye bakarak yeni değerlendirme yaptık. Tek başına sadece kütüphane olarak zayıf kalacağını düşündük. Projeyi nasıl değiştirip, revize edeceğimiz konusunda toplantılar yaptık. Ankara’da görüşmeler yaptık. Bugün bu projenin nasıl revize edileceği konusunda buradayız. İnşallah verimli sonuçlar çıkacaktır. Birçok projemiz var. Bunlardan biri de Nemrut Jeopark projesidir. Burası onun bir başlangıcı da olabilir. Biliyorsunuz Bitlis şehir merkezinde bir proje yürütülüyor. Eski bir Bitlis’i ortaya çıkarmaya çalışılıyor. Aslında bir turizm aksı ortaya çıkıyor. Bizlerde bu aksın içinde yer almak istiyoruz. Bitlis’ten sonra burası ardından Nemrut ve Ahlat ile birlikte Van’a kadar uzanıyor. Biliyorsunuz Adilcevaz’da mikrobiyalitler ortaya çıktı. Aslında hepsi birbirini tamamlayan eserleri barındırıyor. Bunları bütünleştirerek, El Aman Hanının da projenin merkezine yerleştirerek turizm sektörü anlamında çok ciddi bir ivme kazanacağız. Toplantıya katılan tüm paydaşlarımıza katılımlarından dolayı teşekkür ediyorum.”
Daha sonra toplantı proje hakkında hazırlanan sunumlarla devam etti.