Bitlis tarihi, kültürü, konumu ve yaşayışı itibariyle özel bir yer.
Yaşadığı her medeniyetten izlerin bulunduğu kent bir açık hava müzesi konumunda.
Tarihi evleri, konakları, hanları, hamamları ve kalesi ile neredeyse dünyada eşi ve benzeri bulunmayan nadir iller arasında.
Yüzlerce tescilli yapının bulunduğu ilde son yıllarda restorasyon gibi bazı çalışmalar yapılarak mevcut konumu turizme kazandırarak, gelir elde etmek için çabalar sarf ediliyor..
Kaldı ki geçen yıl yaşanan ve esnafla siyasilerin karşı karşıya geldiği dere üstü projesi de buna en büyük örnektir. Tarihi mekanların ortaya çıkarılması için başlatılan çalışmaların yıl sonuna kadar tamamlanması hedefleniyor.
Bütün bunlar ilin ekonomisine turizm girdisi sağlamak ve var olan potansiyeli turizmin hizmetine sunmaktır.
Bunu yaparken, bütün kurumların koordine içerisinde çalışması gerekiyor.
Bunlardan en önemlisi de Kültür ve Turizm İl Müdürlüğüdür.
Her yıl 15-21 Nisan tarihlerinde ‘Turizm Haftası’ adı altında bir etkinlik düzenlenir, bölgenin önemi vurgulanırdı.
Ancak bu yıl Ramazan ayından mıdır? Yoksa başka bir nedenle midir? Bilinmez. Yapılamadı.
Biz gazeteciler yaptığımız her haberimizde turizm potansiyelini haberimizin bir köşesine koyarak katkı sunmaya çalışırken, Kültür ve Turizm Müdürlüğü bu konuda sessiz kalmıştır.
Elbette güzel işler yapmışlardır. Ancak yapacak o kadar çok iş var ki. Susmak, kenara çekilmek, yada bazı bahanelerin arkasına sığınmak doğru olmasa gerek.
Biz gazeteciler ilin birçok sorununa birebir şahit olan kesimdeniz.
Kış şartlarının ağır geçtiği, mirasçıların yoğun olduğu, bakım yapılmayan bir çok yapının olduğunu biliyoruz. Ancak bu demek değildir ki, bu eserler yıkılacak, yok olacak.
Bunları kazandırmak için kapılar aşındırmak gerekir.
Yıllarca Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile ortak çalışmalar yapmışız. Ancak son zamanlardaki suskunluğun sebebini de anlamış değiliz.
Bir araya gelmek, projeler üretmek, fikir alışverişinde bulunmak bunlar bizim geleneğimizde var.
Bir kenarda oturup bazı bahanelerin arkasına sığınmak bizim işimiz değildir.
Bugün yapılmayan ‘Turizm Haftası’ en kötü ihtimalle bir salonda haftayı anlatmakla da mümkündü.
Geleceğimiz çocuklarımıza tarihimizi anlatmakla da mümkündü.
Ancak Bitlis’te ‘Turizm Haftası’ yapmamak tuhafımıza gitti.
Biz alışmıştık. Unutmadık.
Bizden sonrakiler de bu pastadan pay alsınlar diye çalıştık.
Bütün bunlar bir sitem. Neden yapılmadığı konusunu da bilemedik.
Saygılarımızla…
Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.