Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü öğrencileri tarafından hazırladıkları projeye Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’ndan (TÜBİTAK) destek geldi.
Beslenme ve Diyetetik Bölümü 4. sınıf öğrencileri “Covıd-19 Geçirmiş Bireylerin Metabolik Sendrom Risk Düzeyleri ile Beslenme Düzenleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi” adlı projeleriyle TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı tarafından yürütülen “2209–A Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı”, 2021/2 dönemi kapsamında destek hakkı kazandı.
Sağlık Bilimleri Fakültesi öğrencilerinde Bilge Taşkın, Sevda Yaşar, Zehra Özcan ve danışmanları Dr. Öğr. Üyesi Seda Oğur tarafından hazırlanan “Covid-19 Geçirmiş Bireylerin Metabolik Sendrom Risk Düzeyleri ile Beslenme Düzenleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi” adlı projeye TÜBİTAK desteği geldi.
Aralık ayında sundukları projenin 5 aylık bir değerlendirmenin ardından destek gördüğünü ifade eden Öğrencilerden Sevda Yaşar, 200 kişinin kan değerlerinin ve bazı bilgilerinin yer alacağı bir anket çalışması ile projelerini tamamlayacaklarını söyledi.
TÜBİTAK desteğinin kendileri için çok anlamlı olduğunu vurgulayan Yaşar, destek veren üniversite yönetimine ve danışman hocaları Dr. Öğr. Üyesi Seda Oğur’a teşekkür etti.
Yaşar yaptığı açıklamasında şunları söyledi:
“Covıd-19 Geçirmiş Bireylerin Metabolik Sendrom Risk Düzeyleri ile Beslenme Düzenleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi” adlı projemiz TÜBİTAK tarafından desteklenme ödülü aldı. Bizlerde bununla alakalı çalışıyoruz. 200 kişilik bir anket çalışması yapıyoruz. Bununla ilgili de 200 Covid-19 geçirmiş hastaya ihtiyacımız var. Bireylerimizin 18-65 yaş aralığında olması gerekiyor. Verilere ulaşmamız zor. Biyokimyasal bulgular, kan bulguları, antropometik ölçümleri istiyoruz. Ayrıca besin ve tüketimleri ile ilgili incelemelerde bulunuyoruz.”
Projeye Danışman hocalarının destekleri ile başladıklarını, güncel konular içinde olan Covid-19 geçirmiş kitlenin ilgi alanının da yoğun olacağını vurgulayan Sevda Yaşar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Danışman hocamızın destekleri ile çalışmaya başladık. Bizim için yoğun ve yorucu bir süreç oldu. Elimizden geldiğince çalışmaya gayret gösterdik. Büyük yol aldığımıza inanıyorum. Bundan sonraki süreç verilerin değerlendirilmesi olacaktır. Metebolik sendrom, beslenme ve yaşam biçiminin düzenlenmesi ile önlenebilecek bir sağlık sorunudur. Beslenme bununla çok daha yakından ilgilidir. Yine metabolik sendromu da etkiliyor. Bunların önüne geçebilirsek, Covid-19’a sebep olan bir çok faktörü de ortadan kaldıracaktır. O yüzden beslenme üzerinde sıklıkla duruyoruz. Metebolik sendromunda risk sorununu 15 sorudan oluşan bir anketle tespit etmeye çalışıyoruz. Çok fazla çalışmada bu anketteki risk soruları kullanılmadı.”
“BİZİ ZORLAYAN DURUMLARDA VAR”
Sevda Yaşar, çalışmada anketle ilgili sorunlar da yaşadıklarına değinerek, “Metabolik sendrom sorunlarını ortaya çıkarmak için kan değerleri gerekiyor. Bununla ilgili olarak hastaneye başvuran hastalardan birçok değer istenmiyor. Halk arasında kötü kolesterol, iyi kolesterol olarak bilinen bir çok değerden tutunda glikoz değerlerine kadar birçok veriye ihtiyacımız var. Ancak bunları her zaman bir arada bulamamız da bizim işimizi biraz daha zorlaştırıyor. Bunu da hastanede karşılaştığımız insanlarla ya da e-nabız değerleri üzerinden aşmaya çalışıyoruz.”
TÜBİTAK’TAN DESTEK ALMAK BİZİM İÇİN GURURU VERİCİ BİR OLAY”
Sevda Yaşar, TÜBİTAK’tan destek almalarının kendilerini gururlandırdığını da sözlerine ekleyerek, “Bizler bir emek verdik. Bununda karşılığını bu şekilde almak paha biçilemez oluyor. Bizim ilerideki yaşantımızda da faydalı olabileceğine inanıyoruz. Özellikle ileride akademik düşünürsek bizim için çok önemli bir durum olacaktır. Bu destek bizi motive etti emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.” Şeklinde konuştu.
Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.