Bitlis sınırları içerisinde bulunan, dünyanın ikinci, Türkiye’nin en büyük krater gölü olma özelliğine sahip Nemrut Krater Gölü kenarında yaşayan ayılar, bölgeye gelen ziyaretçilerin çadırlarına saldırdı. Şans eseri çadırda kimsenin olmaması olası bir faciayı önledi.
Ayının çadır etrafındaki görüntüleri ve çadırı parçalaması kameralara yansırken, yetkililer, ayıların yaşam alanlarında olan insanların daha dikkatli olmalarını istedi.
Bitlis ve Tatvan sınırlarında olan 2 bin 250 rakımlı Nemrut gölü kenarında yaşayan ve geçtiğimiz yıllarda elle beslenmeleri ile gündeme gelen ayılar, son zamanlarda insanlara saldırmaları ile gündeme gelmeye başladı.
Geçtiğimiz hafta grup halinde gelerek Nemrut Krater Gölü kenarında çadır kurarak geceyi burada geçirmek istedi. Gün içerisinde yemek kokusu kalan çadırları gece ziyaret eden anne ayı ve 2 yavrusu önce çadır etrafında keşif yaptı. Daha sonra anne ayı çadırın üzerine çıkmak isterken çadırı parçaladı. Çadırda insanların olmaması olası faciayı önlerken, etrafta olan vatandaşların tepkileri üzerine ayılar olay yerinden uzaklaştı.
Olayı görüntüleyen Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) öğretim Üyesi Cihan Önen, çok korktuklarını, ancak bu tür olayların her geçen gün artığını, insanların ayılara yanaşırken daha dikkatli olmalarını istedi.
Önen, uzun zamandan beridir Nemrut’ta uzayı ve gökyüzünü incelemek üzere geceleri burada teleskopla gözlem yaptığını belirterek, “Gözlem sırasında ayıların bölgeye gelerek kamp yapan gezginlerin çadırlarının etrafında gezindiğini gördüm. Bir taraftan görüntülemek isterken, diğer taraftan da sesler çıkararak ayıları bölgeden uzaklaştırmak istedim. Ancak ona rağmen ayı çadırı parçaladı. Çadırın içinde insan olmaması da bir şanstı” dedi.
Öğretim üyesi Dr. Cihan Önen, insanların ayıların doğal yaşam alanlarını işgal ettiklerini, bunun da son derece tehlikeli olduğunu ifade ederek şunları konuştu:
“Çok uzun yıllardan beri doğa, gökyüzü ve su altını gözlemlemekteyim. Yakın zamanda gökyüzünü gözlemlerken çok trajedik bir olaya tanık oldum. Anne ve yavru ayı turistlerin olduğu çadırın etrafında dönüp keşif yapmaktaydı. Daha sonra bir anda anne ayı önce kokladı sonra çadırın üstüne çıkıp çadırı parçaladı. Muhtemelen turistlerin burada yemek pişirmesi sonucunda çadırın içinde bir koku kalmış. Ayı da yemek olduğunu zannederek çadırın üzerine atlıyor. Ben ilk başta ne olduğuna anlam veremedim. Tuhafsadım birazda korktum, çünkü ayıların içinde en tehlikesi anne ayılardır. Daha sonra olabildiğince bağırarak ses çıkararak ayıyı oradan uzaklaştırmaya çalıştım, varsa çadırın içinde insanlara zarar vermesin diye. Bu çadırların bir kısmında insan vardı bir kısmında ise yoktu. Özellikle çadırın içinde insan olmaması bizim için çok sevindirici bir durum oldu. Biliyoruz ki ayıların pençeleri çok kuvvetli, cüsseleri çok ağır. Muhtemelen bir insana denk geldiği zaman ölümcül bir darbe oranı oluşturabilir” diye konuştu.
Ayıların doğal ortamlarının ve yaşam alanlarının insanlar tarafından işgal edildiğine de değinen Önen, “Son zamanlarda kalderada ayı sayıları bir hayli arttı. Normalde bu ayıların birçoğu önceden de vardı. Fakat insanlar bunları besledikçe onlara yemek attıkça ve piknikçilerin sayısı arttıkça bunlarda hazır yemeklere doğru bir eğilim oldu. Doğal ortamlarda kendi besin kaynaklarını bulabiliyorlar. Fakat insanlar bazen çuvallarla erzak döküyorlar. İyilik yaptıklarını zannediyorlar ama bu bir iyilik değil. Çünkü ayılar kendi tabiatında avlanmayı öğrenmelidir. Böyle olunca hazıra doğru bir eğilim oluyor. Daha çok piknik yapanların hazır besleyenlerin içerisine doğru bir eğilim oluyor. Böyle olunca da ayıların tabiatlarının bozulması gibi bir durum oluşabiliyor. Normalde bu tip doğal ortamlarda pek piknikleri önermiyoruz. Zaten şehir içinde piknik alanları bir hayli var. Bu alanlar doğadaki canlılar için elzemdir. İnsanlar gelip burada günü birlik gezip gidebilirler. Zaten buralar mesire alanları değil. Özellikle piknik yapmayı pek önermiyorum ama yapacak insanlarda atıklarını sağa sola bırakmasınlar. Atıklarını alsınlar kendileri ile beraber götürsünler. Hayvanlar hazır lokmaya alışmasınlar. Bunun yanında elleri ile beslemeye çalışmasınlar. Sonuçta ne kadar insan içinde görülse de son zamanlarda tanık olduğumuz kadarıyla birçok kere insanlara saldırdığını yönünde duyumlar alıyoruz” diye konuştu.