Bitlis Valiliği tarafından davet edilen Gastronomi Şefi Yunus Emre Akkor Bitlis’te ‘Bir İmparatorluğun Mutfak Hikayeleri’ konulu konferans verdi.
Bitlis Eren Üniversitesi merkezi konferans salonunda gerçekleştirilen konferansa Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu ve eşi Filiz Karaömeroğlu, Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, Adilcevaz Kaymakamı İsmail Demir, bazı kurum amirleri, Bitlis Eren Üniversitesi Gastronomi Bölümü öğrencileri ve vatandaşlar katıldı.
Programın açılışında konuşan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, kültürün, toplumun değerlerini, düşüncelerini ve sanatsal üretimlerini kapsayan geniş bir kavram olduğunu belirterek, “Mutfak kültürü ise, bir toplumun yiyecek ve içecek çeşitliliğini, hazırlama yöntemlerini ve yeme içme geleneğini yansıtan bir yapıdır. Türk Mutfağı, Orta Asya’nın göçebe kültüründen beslenmiş, çeşitli dönemlerde farklı kültürlerin etkisiyle zenginleşmiş ve bugün dünya mutfağının önemli bir parçası haline gelerek dünya mutfakları içinde ilk üç sırada kendine yer edinmiştir” dedi.
Vali Karaömeroğlu yaptığı konuşmasında, günümüzde Türk mutfak kültürünün genç nesillere aktarılmasında zorluklar yaşandığına dikkati çekerek şunları konuştu:
“Modernleşme ve fast food kültürünün etkisiyle, geleneksel lezzetler unutulma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Ayrıca, sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve genetiği değiştirilmiş besinlerin yaygınlaşması da bu durumu daha da güçleştirmiştir. Ancak, son yıllarda geleneksel mutfağa olan ilginin artmasıyla birlikte, eski lezzetlere olan talep de yeniden yükselmektedir. Osmanlı Mutfağı ve yöresel yiyecekler, bu artan ilginin bir göstergesi olarak yeniden popülerlik kazanmaktadır. Bu noktada, geleneksel Türk mutfak kültürünün uluslararası alanda daha etkili bir şekilde tanıtılması ve korunması büyük önem taşımaktadır. Beslenme alışkanlıklarındaki değişimleri anlamak ve geleneksel lezzetleri korumak adına yapılan çalışmaların artması gerekmektedir.”
Türk mutfak kültürünün zengin bir mirasa sahip olduğunu, bu mirasın gelecek nesillere aktarılması için çaba göstermenin de önemine değinerek, etkinliğin hazırlanmasında emeği geçenlere ve katılanlara teşekkür etti.
Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş ise, Bitlis Eren Üniversitesi’nin bölgede turizm alanında ihtisas üniversitesi olduğunu hatırlatarak, bölgenin turizm potansiyelini ve yemek kültürünü tanıtmak için ellerinden birlikte hareket etmek gerektiğini söyledi.
Elmastaş, “Üniversitemiz İhtisaslaşma ile Bitlis’in ve bölgenin zengin turizm potansiyelini en iyi şekilde değerlendirme misyonunu üstlenmiştir. Tarihi, kültürel ve doğal kaynakları açısından zengin olan Bitlis ilinin bu potansiyelini harekete geçirmek hem üniversitemizin hem de ildeki kurum ve kuruluşların görevidir. Bu kapsamda, turizmin can damarlarından biri olan Gastronomiye özel bir önem veriyoruz. Osmanlı mutfak kültüründen başlayarak, Bitlis l in zengin mutfak kültürünü keşfetmek ve tanıtmak istiyoruz. Üniversite olarak, bölgenin bu eşsiz Gastronomi mirasını ulusal ve uluslararası alanda tanıtmayı ve böylece turizm alanında sürdürülebilir bir kalkınmayı desteklemeyi amaçlıyoruz. Bu konferans, Turizm vizyonumuzun bir parçası olarak bize mutfak kültürümüzün sadece lezzetlerden ibaret olmadığını, aynı zamanda bir medeniyetin ve kültürün de taşıyıcısı olduğunu da gösteriyor” dedi.
Programda sunumu ile birlikte konferans veren Gastronomi Şefi Yunus Emre Akkor ise, Osmanlı ve Türk yemek kültürlerinin dünya üzerinde istenilen düzeyde olmadığını hatırlatarak, “Yemek Türk kültüründe önemli bir yer tutar. Çocuk doğar hemen ailesi yemek dağıtır. Biraz büyür kırkı ve dişi çıkar yemek dağıtılır. Erkek çocuğu sünnet olur yemekle kutlama yapılır. Askere giderken eğlenceler ve yemekler yapılır. Kızınız olur nişanında, düğününde yemek yaparsınız. Ruhunuzu teslim edersiniz arkanızdan yemek yapılır. Yani yemek hayatın başıdır. Dünyanın neresinde olursanız olun. Bulunduğumuz yer binlerce yıllık Türk mutfağının başlayarak Anadolu’ya göçünün başladığı yerdir. Bin yıl önce Anadolu’ya gelen Türkler göçebe toplumu olmaktan ziyade yerleşik düzene geçtiklerinde yavaş yavaş burada buldukları bakliyatları, sebzeleri, akarsularda buldukları balıkları yemeye başlamışlar. Bu şekilde mutfak kültürünü çeşitlendirmeye başlamışlar. Sayın valimiz konuşmasında dünyada 3’ncü sırada olduğumuz söyledi. Ama inanın bizleri orada kabul etmiyorlar. Türk ve Osmanlı mutfağı ile ilgili bilgileri dışarıda anlatmak dünyanın en zor işidir. Farkındalığımızı elimizden geldiğince dillendirirsek dünya üzerindeki yerimizi daha sağlama alırız. Bizi burada asıl konuşturan şey bir millerin mutfağı değil. Coğrafyanın mutfağıdır. Bugün Anadolu’daki bir kara parçasını dünyanın herhangi bir yerinde görme şansına sahip değilsiniz. Doğasıyla, kültürü mutfağıyla farklı bir coğrafyadasınız. Dolayısıyla bu coğrafya kimin elindeyse dünyadaki mutfak kültürüne de o sahiptir. Osmanlı ve Selçuklu mutfağının dünya mutfağından farkı nedir diye sorarsanız birinci sırada sağlıklı bir mutfak olduğunu söyleyebilirim. Katılımlarınız ve dinlediğiniz için hepinize teşekkür ediyorum.”
Konferansın sonunda Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu ve Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş Gastronomi Şefi Yunus Emre Akkor’a günün anısına plaket verdi. Program çekilen hatıra fotoğrafının ardından sona erdi.